1 Eyl 2008

Ruh Yorgunluğu ...


"Günü bitirmek üzereydi, bakışları yorgundu. Tek başına oturuyordu terminalin en dipteki masasında. çantasından sigarasını çıkarttı ve derin bir nefes çekerek yaktı... Daha önce defalarca yapmış olduğu yolculukları geldi aklına ona giderdi içinde bin türlü heyecanla, ruhunda fırtınalarla. sonra ondan geri dönerdi gözlerinden akmaması için dakikalarca cebelleştiği damlalar ve daha eline valizini aldığı dakika kalbine çöken özlem ile... Derin bir nefes daha çekti sigarasından. Ne kadar olmuştu onu görmeyeli? Koskoca bir sene. Bir nefes daha aldı. Yorgun hissediyordu kendini. Ruhu nasıl yaralıydı. Biraz zaman geçmesini beklemişti. O kadar yorulmuştu ki. Ne kadar olmuştu diye sordu kendi kendine tekrar. Kocaman bir sene diye yineledi cevabı gülümsedi hafifçe...

İnancı, güveni kalmamıştı hiçbir şeye hiç kimseye; ne komikti herşey. Son nefesi de çekti sigarasından, sonra yavaşça kültablasına bastırdı. Gülümseyerek. Ardında bırakarak hepsini. Yerinden kalkıp onu başka şehire götürecek otobüse yöneldiğinde ardında bıraktığı o şehirden gelen otobüsten yolcular iniyordu... "O" yanında sevgilisi ile geçip gittiğinde hiçbir şey hissetmedi... "

1 Eylül 2008 - İstanbul/Otogar